Irak medyasında Çin’in Başbakan Muhammed Sudani’yi Pekin’e davet etmeye hazırlandığına ilişkin haberler var. Çin ile Irak arasındaki ilişkilerin çok çok iyi olduğunu bilenler açısından Sudani’nin Pekin tarafından davet edilecek oluşunda bir olağanüstülük yok elbette. İlişkilerin hayli gelişkin olmasının bir sonucu olarak, son Çin-Arap Devletleri İşbirliği Forumu da dahil olmak üzere Irak’lı liderler sürekli Çin’e gittiler, bilindiği gibi. Nuri el-Maliki, Haydar el-Abadi, Adil Abdülmehdi de dahil olmak üzere önceki tüm Irak başbakanları, Mustafa Kazımi hariç, Çin’i ziyaret etti. Yani Başbakan Sudani’nin Pekin’e davet edilecek olmasında şaşılacak bir yan yok.
Gerçekleşirse son derece önemli bir ziyaret olacak bu. Çünkü Çin ile Irak arasındaki ikili anlaşmalar kapsamında tahmini 5 milyar dolar değerinde 200’den fazla projenin hayata geçirilmesi planlanıyor. Ziyareti önemli kılan aslında bu.
Ancak Irak basınında yer alan haberlere göre Bağdat bu ziyaretin gerçekleştirilmesi konusunda isteksiz. Belki tek neden değidlir ama acaba bu isteksizlikte, eski başbakanlardan Ali Abdülmehdi’nin Pekin’i 2019’da ziyaret etmesinin etkisi var mıdır? Bir Irak başbakanının gerçeklelşgtirdiği en büyük ziyaret Abdülmehdi’ninkiydi. Ülkesine döndüğünde Tishreen protestoları başlamış, Abdülmehdi’nin istifası istenmişti. Nitekim gösterilerden bir ay kadar sonra da başbakan istifa etmişti. Abdülmehdi’nin görevini bırakmak zorunda kalmasının nedeninin Çin-Irak anlaşması olduğuna inanılıyor ülkede.
Elbette olan bitende Çin-Irak, Irak-ABD ilişkilerinin de payı var. Sudani 19 Nisan’da bakanlarla işadamlarından oluşan geniş bir heyetle ABD’de Houston ile Texas’ı ziyaret etmişti. Amerikalı enerji, altyapı ile emlak şirketlerinin yanı sıra akademik kurumlarla da yuvarlak masa toplantılarına katılan Sudani gezi boyunca stratejik ortaklıklar kurmaya olan bağlılığını vurgulamıştı.
The Diplomat dergisinde konuyu ele alan Iraklı Kürt siyaset bilimci Sardar Aziz ABD’nin şu iki temel fikre odaklanarak Irak enerji piyasası üzerinde nüfuz sahibi olmaya çalıştığını vurguluyor: Kendi kendine yeterlilik ile modernizasyon. Aziz’e göre Irak bu hedefleri 2030 yılına kadar gerçekleştirmeyi planlıyor. Huston toplantısı sırasında Irak gaz/petrol sahaları için altıncı ruhsatlandırma turunda ABD şirketlerini teklif vermeye davet etti Sudani.
ABD ŞİRKETLERİ KAZANAMADI
Bir ay sonra, 11 Mayıs’ta Irak hükümeti 29 projeyi kapsayan beşinci, altıncı tur petrol ihalelerini düzenledi. Bunlardan sadece 13’ü sonuçlandı. 10’u Zhongman Petroleum and Natural Gas Group, UEG, Geo-Jade gibi Çinli şirketlere gitti. Hiçbir ABD şirketi ihaleyi kazanamadı.
Sudani’nin son dönemdeki çıkışlarına rağmen ibre tamamen ABD şirketlerinin aleyhine dönmüş görünüyor. Son zamanlarda Irak’ta ABD şirketlerine karşı protestolar başgösterdi. Bağdat’ta başlayan protestolar, Basra’ya kadar uzandı.
Ülkede hayli yaygın bir antiamerikancılık varken Irak yönetimi ile Sudani’nin Pekin davetine neden isteksiz yaklaştığı merak ediliyor haliyle.
Aziz, bunun nedeninin Sudani’nin siyasi hesapları olduğunu belirtiyor. Irak Başbakanı 2025 yılında yapılacak genel seçimlerde siyasi bir listenin lideri olarak adaylığını koyma niyetinde. Muhtemelen Çin’e yapacağı ziyaretin seçimi kazanmasına yardımcı olup olmayacağı konusunda endişeleri var. ABD’nin özellikle gaz ile yüksek teknoloji alanlarında Çin-Irak ilişkilerinin genel durumundan memnun olmadığının farkında. Kendisi için siyasi açıdan hassas bir dönemde tepkileri göze almak istemeyebilir. Mevcut koşullar altında Sudani’nin Pekin’e gittiğini göremeyeceğiz belki de.
Ülkenin çıkarından çok kendi çıkarlarını kollamak klasik bir politikacı tutumudur. Sudani de sıradan, çapsız, ülkesinin çıkarının nerede olduğunu bildiği halde bencil davranan biri nihayetinde.
Gelecek yıl yapılacak seçimlerde bakalım bu çapsızlığına destek verecek mi Irak halkı?